1990 – 1995 yılları arasında yaşamış olan kişiler, doksanlı yıllar ile şimdiki günleri kıyasladıklarında bambaşka iki dünyayı karşılaştırmış gibi olurlar. Doksanlı yılların birçok alışkanlığı günümüzde yok olmak zorunda bırakılmış. İnsanlar arasında sohbet ortamlarında bu diyalog olduğunda kişiler o yılları birbirlerine anımsatmak için çocukluğunuzda iki bisküvi arası lokum yediniz mi? sorusunu sorarlar. Doksanlı yılları en çok yansıtan bu durum, şimdilerde yerini farklı zevklere bırakmış durumda.
İki Bisküvi Arası Lokum
Pötibör bisküviler kullanılarak yapılan bu tat, atıştırmalık olarak çayın yanında giden bir lezzettir. Eskiden kolilerde satılan bisküviler bulunurdu. Çocukların en sevdiği atıştırmalık bu bisküvilerdi. Tüm aile bireyleri bir araya geldiğinde bu bisküviler çaya batırılarak da yenirdi. Lokumlar ise mevlüdlerde dağıtılırdı. Bazı aileler ise lokumu pastaneden satın alırdı. Farklı bir lezzet almak isteyen kişiler, iki pötibör bisküvisinin arasına unlu lokum koyarak afiyetle yerlerdi. Bu onlar için harika bir pasta veya tatlıydı.
Renkli Lokumlar
Günümüzdeki çocuklar sağlıklı beslenemiyor. İki bisküvi arasına konulan lokumu bilmezler. Öğrenseler dahi tadını sevmedim diyen çocuklar vardır. Bu durumun asıl sebebi atıştırmalık olarak fazla çeşidin bulunmasıdır. Lokum bisküvi ikilisinin lezzeti şu andaki hiç bir atıştırmalık ile aynı değil. Doksanlı yılların iki bisküvi arası sade ya da renkli lokum tadını hiç bir pasta veya atıştırmalık ile kıyaslamak mümkün değil.
